| Deutsch▲▼ | Türkisch▲▼ | Category | Type | |
|
überhaupt, jemals; gar nicht, nichts |
hiç | | | |
|
hic ( SMS ) →hiç |
hic ( SMS ) →hiç | | | |
|
(gar) nicht übel
Beurteilung |
hiç de fena değil | | | |
|
Das beunruhigt mich überhaupt nicht.
Reaktion / (beunruhigen) |
Hiç endişelenmedim. (> endişelenmek) | | | |
|
Du bist jemand, den man nie vergessen kann.
Bekanntschaft |
Sen hiç unutmaz birisin. | | | |
|
vor Scham nicht sprechen |
üzüntüden hiç konuşmamak | | Redewendung | |
|
Du brauchst dich nicht zu wundern, dass ich dir nicht mehr vertrauen kann.
Beziehungskonflikt |
Sana artık güvenemediğime hiç şaşırmana gerek yok.
(şaşırmak) | | | |
|
Ich weiß es überhaupt nicht.
Information / (wissen) |
Hiç bilmiyorum. | | | |
|
absolut keiner
Anzahl |
hiç kimse
(hiçkimse) | | | |
|
keinen Handschlag tun
Arbeit |
hiç çalışmamak | | Redewendung | |
|
überhaupt nichts |
hiç mi hiç | | Adverb | |
|
wenigstens advAdverb |
en azından, hiç değilse | | | |
|
nie zuvor
Häufigkeit |
daha önce hiç | | | |
|
keine Chance haben |
hiç şansı olmamak | | Redewendung | |
|
Ich hätte gar nicht erst zur Prüfung antreten sollen. |
İmtihana hiç girmemem gerekiyordu. | | | |
|
Hast du schon mal Pute gegessen?
Speisen |
Hiç hindi yedin mi? | | | |
|
Sonst wurde niemand verletzt.
Unfall, Verkehrsunfall |
Başka hiç kimse yaralanmadı. | | | |
|
Keiner konnte sich das vorstellen.
Imagination |
Hiç kimse hayal edemedi. | | | |
|
Hast du an mich gedacht?
Beziehung, Sehnsucht / (denken) |
Hiç beni düşünmedin mi ? | | | |
|
jemandes Augen entgeht nichts, jemand merkt aber auch alles
Wahrnehmung |
gözünden hiç bir şey kaçmamak | | Redewendung | |
|
Bist du denn dumm (/ blöd)?
Kritik, Geisteszustand |
Sende hiç mi akıl yok? | | | |
|
Keine Antwort ist auch eine Antwort.
Kommunikation, Konversation |
Hiç cevap vermemekte bir cevaptır. | | | |
|
Wer weiß, ob es sonst jemals funktioniert.
Skepsis / (funktionieren) |
Kimbilir, belki artık hiç çalişmaz.
(çalışmak) | | | |
|
Mein sechster Sinn trügt mich nie.
Einschätzung |
Altıncı hissim beni hiç yanıltmaz. | | | |
|
Das wünsche ich niemandem. |
Onu hiç kimsenin üstünde istemiyorum. | | | |
|
Es gibt (überhaupt) nichts, worüber man sich Sorgen machen muss. |
Merak edecek (hiç) bir şey yok. | | Redewendung | |
|
Ich habe letzte Nacht nicht schlafen können, keine Minute. |
Geçen gece hiç uyuyamadım, hiç bir dakika. | | | |
|
Ich hätte nie gedacht, das aus deinem Mund zu hören!
Meinung |
Bunu senin ağzından duyacağımı hiç ummazdım. | | | |
|
Wir werden nicht mehr getrennt sein.
Beziehung |
Biz hic ayrılmayacağız. (> ayrılmak) | | | |
|
Ich finde das einfach nicht richtig.
Meinung, Ablehnung, Widerrede |
Bence bu hiç doğru değil. | | | |
|
Dieses Haus befindet sich zweifellos in einem fürchterlichen Zustand. |
O ev hiç kuşkusuz korkunç bir durumda. | | | |
|
Allah legt keinem Menschen mehr Last auf, als er aushalten kann.
Spruch |
Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemez.
(yetmek) (fazla) (yüklemek) | | | |
|
Sage niemals Du willst, wenn Du mich nicht willst.
Beziehung |
Beni istemiyorsan, hiç bir zaman istediğini söyleme! | | | |
|
Nichts läuft (/ passiert) so, wie ich es mir wünsche.
Problem, Lebenssituation |
İstediğim gibi hiç bir şey yürümüyor. (> yürümek) | | | |
|
Bei uns hat es ziemlich heftig geschneit und es ist ungemütlich.
Wetter / (schneien) |
Bizde çok kar yağdı ve hiç hoş değil. | | | |
|
Halte niemals meine Hand, wenn Du mein Herz brechen willst. |
Kalbimi kırmaya niyetliysen hiç bir zaman elimi tutma. | | | |
|
Ich mache mir Sorgen, da ich so gar nichts von euch höre.
Kontakt |
Sizden hiç haber alamayınca merak ediyorum. | | | |
|
hiç bir → hiçbir |
hiç bir → hiçbir
(hiçbir = korrekte Schreibweise nach TDK) | | | |
|
Ich würde nie etwas tun, das dich verletzt - das weißt du doch!
Versprechen, Beziehung |
Hiç bir zaman seni üzecek bir şey yapamam, bunu biliyorsun
(üzmek) | | | |
|
Frage nie, wie es mir geht, wenn es Dich sowieso nicht interessiert.
Beziehungskonflikt |
Gerçekten merak etmiyorsan, hiç bir zaman bana halimi sorma. | | | |
|
Ich habe jeden Tag auf eine Nachricht von dir gewartet, doch es kam gar nichts.
Kommunikationsprobleme |
Her gün haberini bekledim ama hiç bir şey gelmedi. | | | |
|
Ich möchte keine Sekunde von unserer gemeinsamen Zeit missen und freue mich auf unsere Zukunft.
Liebeserklärung, Beziehung |
Birlikteliğimizin hiç bir saniyesinden pişman değilim ve bizim geleceğimiz için seviniyorum. | | | |
|
Nichts n |
hiç | | Substantiv | |
|
überhaupt nicht; gar nicht |
hiç | | | |
|
kein |
hiç | | | |
|
wenigstens |
hiç yoksa | | Adverb | |
|
keiner, kein Mensch |
hiç kimse | | | |
|
ganz unglaublich |
hiç inanılmaz | | Adjektiv | |
|
beinahe nie
Häufigkeit |
hemen hemen hiç | | | |
|
zumindest |
hiç olmazsa | | Adverb | |
|
wenigstens, mindestens, jedenfalls |
hiç olmazsa | | Adverb | |
|
ohne jeden Zweifel |
hiç şüphesiz | | | |
|
ohne zu verweilen |
hiç durmadan | | | |
|
zweifellos |
hiç kuşkusuz | | Adverb | |
|
Du hast mich nie geliebt.
(lieben) |
Beni hiç sevmedin.
(sevmek) | | | |
|
Ich verstehe überhaupt kein Kurdisch.
Verständigung |
Hiç Kürtçe anlamam. | | | |
|
nicht die geringste Ahnung haben ugsumgangssprachlich
Wissen, Erfahrung |
hiç bilgisi olmamak | | | |
|
Es macht mir überhaupt nichts aus.
Reaktion, Ironie / (ausmachen) |
Beni hiç etkilemez. | | | |
|
kein anderer, niemand sonst |
başka hiç kimse | | | |
Result is supplied without liability Generiert am 10.11.2024 21:48:24 new entryCheck entriesIm Forum nachfragenother sources (TR) Häufigkeit 5 |