| Deutsch▲▼ | Türkisch▲▼ | Category | Type | |
|
Dekl. Problem n X bestimmt | Einzahl | Mehrzahl | | Nominativ | | | | | | Genitiv | | | | | | Dativ | | | | | | Akkusativ | | | | |
|
problem | | Substantiv | |
|
auf Probleme stoßen
Problem |
problemlerle karşılaşmak | | Verb | |
|
Mühsal bereiten; Probleme machen intransitiv |
-E kök söktürmek | | Verb | |
|
ein Haufen Probleme ugsumgangssprachlich
Problem |
birçok problemler | | | |
|
Mit Streit kann man nie und nimmer Probleme lösen.
Spruch, Ratschlag, Konflikt |
Münakaşayla sorunlar kesinlikle çözülemez (→ çözmek).
(münakaşa) (sorun) | | | |
|
Macht dir das noch Probleme?
Problem |
O hâlâ sana sorun çıkarıyor mu? | | | |
|
Probleme haben |
(bir şeyi yapmada) zorlanmak | | Redewendung | |
|
Probleme bereiten, Probleme machen |
sorun çıkarmak | | Redewendung | |
|
Es entstanden bald Probleme.
Entwicklung / (entstehen) |
Sorunlar kısa sürede gelişti.
(gelişmek) | | | |
|
Gab es (irgendwelche) Probleme?
Problem |
Hiç sorun var mıydı? | | | |
|
in Schwierigkeiten sein, Probleme haben |
-lE başı dertte(dir) | | Redewendung | |
|
Ich habe (ganz) andere Probleme.
Problem, Lebenssituation |
Benim problemlerim başka. | | | |
|
problematisch sein; Probleme bereiten |
sorun çıkmak | | Redewendung | |
|
Er hat Probleme mit dem Sprechen.
Behinderung |
Onun konuşma zorluğu var. | | | |
|
Glaube mir, ich habe eigene Probleme.
Problem |
İnan kendi sorunlarım var. | | | |
|
Es macht mich traurig, wenn du nicht mit mir über deine Probleme reden möchtest.
Kommunikationsprobleme |
Sorunların hakkında benimle konuşmak istememen beni üzüyor. | | | |
|
jemandem Probleme bereiten; jemanden in Schwierigkeiten bringen
Problem |
-in başına dert açmak | | Redewendung | |
|
Das wird mir eine Menge Schwierigkeiten (/ Probleme) ersparen.
Problem / (Schwierigkeit) |
O, beni bir sürü sorundan kurtaracaktır. (→ kurtarmak)
(sorun) | | | |
|
sonst werden die vorhandenen Probleme immer größer
(vorhanden) (Problem) |
yoksa var olan sorunlar daha da çoğalırlar (→ çoğalmak)
(sorun) | | | |
|
Ich habe die Probleme in deiner jetzigen Arbeit verstanden. |
Senin şimdiki işindeki sorunları anladım. | | | |
|
Als ob du das Heilmittel meiner Probleme wärst.
Beziehung |
Sanki benim derdime derman sensin gibi.
(dert) | | | |
|
Ich war immer für ihn da, wenn er Probleme hatte.
Zwischenmenschliches |
Onun sorunu olduğunda ben hep onun yanındaydım. | | | |
|
Ich kenne deine Sorgen und Probleme. Aber was soll ich machen?
(Sorge) (Problem) |
Sorunlarını ve problemlerini biliyorum. Ama ben ne yapabilirim ki?
(sorun) (problem) | | | |
|
Er/Sie ist der Mensch an meiner Seite, der/die mich motiviert und mit Rat und Tat zur Stelle ist, wann immer Zweifel oder Probleme auftauchen.
Beziehung, Personenbeschreibung |
O, kuşku ve sorunlar ne zaman ortaya çıkmışsa, beni motive eden ve öğüt ve yaptıklarıyla hazır olan bir insan. | | | |
|
Ich habe so viele Probleme und niemanden, um darüber zu reden.
Problem |
Sorunlarım çok ve konuşacak kimsem yok.
(sorunlar) (konuşmak) | | | |
|
Ich wünsche dir so sehr, dass du deine Probleme irgendwann in den Griff bekommst.
Mitgefühl, Problem |
Bu sorunları bir gün çözebilmeni çok istiyorum senin adına. | | | |
|
Du willst einfach nicht verstehen, dass ich im Moment selber sehr viele Probleme habe.
Konflikt, Problem |
Şu aralar benimde çok sorunum olduğunu anlamak istemiyorsun.
(sorun) (istemek) | | | |
|
Aber bitte mach das so schnell wie möglich, weil Dir das Gericht vielleicht sonst doch noch Probleme macht.
Ratschlag |
Ama lütfen bunu en kısa zamanda yap yoksa mahkeme yine de sorun çıkarabilir. | | | |
|
Ich kenne ihn schon mehrere Jahre und hatte nie Probleme mit ihm. Im Gegenteil, er hat mir bei etwas geholfen.
Bekanntschaft |
Ben onu kaç yıldır tanıyorum ve hiç bir sorunum olmadı. Tam tersi bana bir konuda yardımcı oldu. | | | |
Result is supplied without liability Generiert am 30.11.2024 5:02:24 new entryCheck entriesIm Forum nachfragenother sources Häufigkeit 1 |